25 Temmuz 2012 Çarşamba

Ben böyleyim

Daha fazla dayanamıcam artık bu konuya bi çözüm getirmem gerek.
Beni ben olarak kabullenin yani benim sizi öyle kabullendigim gibi. Ben başkası olamam ben başkaları için yaşayamam bu dünyaya bu amaçla gelmedim ben. Daha 16 yasındayım ama ugrastıgım seylere bak cevremdeki insalara bak!
Ben buyum! 16 yasında ama kendi istedigim üzeriyle beyin yasını 6 gibi gösteren ama hepinizden çok çok daha olgun bi insanım bunu önce bi o mal kafalarınıza sokun. Sırf sizin o bitmek bilmeyen ve bende bi gram bile olmayan egolarınız yüzünden ben böyle salak gibi davranıyorum. Bi yandan da tercih meselesi. Hoşuma gidiyor böyle davranmak. Çünkü dedigim gibi daha 16 YAŞINDAYIM ve OLGUN GİBİ DAVRANMAM İÇİN ÇOK ERKEN HAYATIM DAHA YENİ BASLIYOR. Ben böyle düşünüyorum en azından. Ve bu bence dogru. Şımarık bi insanım bu dogru çünkü bi evin bir kızıyım. Annem TEK DOSTUM babam TEK ASKIM. Hayatımda onlardan başka kimsem yok. Onların hayatına 4 senelik bi ugras sonucu girmişim ve her şeyden herkesten degerliyim onlar için. El bebek gül bebek büyüdügüm için böyle şımarık bi insanım ve bundan hiç gocunmuyorum çünkü mutluyum. İnsanları sizler gibi ezmekten nefret ederim. Hele ki zamanında kendi de aynı şeyleri yapıp sonradan başka insanları yargılayanlardan nefret ederim. KİMSE DÖRT DÖRTLÜK DEGİL gerizekalılar! Hepimiz bi babadan olma anneden dogmayız, hiçbirimizin birbirinden farkı yok. Sen şöylesin sen böyle konusuyorsun böyle giyiniyorsun böyle yazıyorsun gibi şeylerle ilgilenmem ben. Ben sizin gibi dış görünüş delisi bi insan degilim. Şişmanmış zayıfmış zenginmiş fakirmiş bilmem neymiş bakmam. Sizin gibi öyle pahalı telefonları 3-4 tane bilgisayarı olan bi insanda değilim. Ama onlarsızda mutluyum. Hiç yok degil var ama sizin gibi noldum delisi de degilim. Siz o saçma salak şeylerle mutlu olun ben kendim tek basıma da mutluyum.

Şimdi beni iyi dinleyin ; Ben buyum ben degişmem benim degişmem için çaba harcayanlar ya da beni küçümseyenler şöylesin böylesin diyenler hiçbiriniz umrumda değilsiniz. Ben Pınar'ım ve nasıl büyütüldümse öyle devam edicem. Çok istemiyorsanız hepinize kapı orda siktirip gidersiniz hayatımdan bende mutlu mesut sizin aptal yargılarınız olmadan yaşarım. İyi günler.

http://fizy.com/#s/1agrkt

24 Temmuz 2012 Salı

Çünkü ben,seni özlemekten çok korkuyorum.


Saatlerce elini tutmak var, geçen her saniyede nefesini hissetmek var. Avucunun içindeki terde huzur bulmak var.Birşeyler herzaman engel.Yazdığın mesajlar azalacak, gittiğimiz filmler azalacak,en sonunda kokun gidecek,ellerin gidecek. Sesin gidecek kulağımdan. Git gide uzaklaşacaklar.Birer birer.Teker teker.Gülümseyişin gidecek sonra.Ben o gülümseyişini göremeden ne yapacağım?Birgün ellerim avucunun içinde olmayacak.Birşeyler herzaman engel. Zaman engel. Çünkü sevgilim, zaman durmayacak. Günler geçecek, gülüşün gidecek hepsi hepsi bitip gider. Ve ben zamanı tutamayacağım. Sevgini tutamayacağım.En kötüsünü yaşayacağız: “o kadar şey yaşamamış gibi davranmak,iki yabancı olmak.” O yüzden, sen bana gülümserken, başım omzundayken dursun zaman. Çünkü ben,seni özlemekten çok korkuyorum.



http://fizy.com/tr#s/1d5ihd

20 Temmuz 2012 Cuma

O kadar!


Ben birşeyler yaşadığıdım insanlardan kolay kolay kopamam.Önceden güldüğüm dostlarıma sonradan hiç tanımıyormuş gibi yada bir düşman gibi davranamam.Uzaktan gördüğümde içim acır benim.Bana denilecek en kötü şeyleri söylemiş olsalar bile bir tebessümlerinde özlediğimi hatırladım, geçer nefretim.Ben kolay duygusallaşırım kendim gibi görürüm herkesi.Birisi bana dertlerini anlatırken zayıf noktalarını kazımam aklıma. Küsünce suratına tüm rezilliklerini püskürtemem.Gider küs olduğum insana bile önceden kardeşim dediysem birşey olduğunda uçar gelirim onun yanına.Korurum onu.”Bak ben çok güçlüyüm hiç ağlamam” gibisinden hiç davranmadımda ben. Yada gururumu ve egolarımı hiç sevgimden üstün tutmadım.Böyle olmam,çok değer vermem belki çok yıprattı beni. Belki kimse sevgimi haketmedi. Ama o kalbi sikilmişler gibi olamam ben. Asıl acınacak olan ben değil onlardır.Benim hala bi ruhum olduğu için mutluyum ben. Doya doya ağlayabildiğim için mutluyum. Sizin kalbinizi gururunuz ve egolarınız çoktan sikmiş.Siz “yaşanılmış”ların, “hatıraların” nasıl hissettirdiğini öğrenmelisiniz bence.

Her sabah beraber uyanalım istiyorum ben.Belkide benden 2saat önce kalk;ama beni uyandırmaya kıyama.Saatlerce beni izle.Uyandığım anda gözlerini bana dikmiş bir şekilde bulayım seni.Saçının bir tutamı önüne düşmüş beni izlerken;ama sen kaldırmamışsın.İşinle o kadar ilgilisin ki üşenmişsin.Uyandığım zaman önce bir geri çekiliyosun.Ben zaten uyku sersemi;ama anlıyorum gözlerinden beni çok sevdiğini.Sonra ben seni omuzlarından kavrıyorum,kendime çekiyorum öp beni diye.İstediğimi alıyorum sonra.Günaydın diyosun en içten gülümsemenle bana.Karşılık veriyorum sana.Sonra sen bana uykucu lakabını takıyosun.Evet sevgilim haklısın ben uykucuyum.Senin yanında saatlerce uyumuş numarası yapabilirim.Sırf yanımdan ayrılma diye.Sırf beni bırakma diye.Sadece senin o güzel kokunu biraz daha içime çekip saçlarınla biraz daha oynayayım diye.Uykumda seni sayıkladığımı gör diye.Çok şey mi istiyorum ben sevgilim?

Yatakta biraz vakit geçirdikten sonra kahvaltımı getir bana sevgilim.Pek beceremezsin sen.Hep elimden yemeye alışkınsın çünkü.Olsun,senin elinden olsun da ben zehir bile yerim senden.Böyle ellerinle besliyosun beni.Odadan kahkahalarımız hiç eksik olmuyor,olmasın da zaten.Dışarıdan bakıldığında çok salak gözüküyoruz sevgilim,ama sana aşığım ben .Bana sevgi ve aşkla bakan o muhteşem gözlerine.Başkası sıksa senin parfümünü başımı döndürüp de bakmam;ama sen sıktığın zaman başka oluyor be.O kokunu içime çekmek ve ellerimi saçlarının arasında gezdirmek.Arada kızıyorsun ama bana,saçlarımı bozuyorsun diye.Ben iyice dağıtıyorum senin saçlarını sonra.Bütün gün seni izlesem sevgilim,beni güldürmek için çabalarını taklit etsem.Beraber gülsek yine.Sonra canımız sıkılsa,her canımız istediğinde antredeki dolaptan montumuzu ve çantamı alıp nereye gitmediğimizi bilmeden evden çıksak.Beraber yaşasak.Çok şey mi istiyorum sevgilim?

Dışarıya çıkar çıkmaz sürekli aklımıza gelen tek yer olsa.Bizim yerimiz diye tabir edilen yerlerden.Orada koşsak eğlensek küçük çocuklar gibi.Sonra birden yağmur bastırsa,şemsiyesiz hemde.Hani filmlerde görürüz ya sevgilim.Bir yolun iki tarafında ağaçlar vardır.Yapraklarını dökmüştür.Etrafta da kızıllık vardır biraz.Yerlerde yapraklar…O yolun tam ortasında yaprakların üstüne basa basa,etraftakilere aldırmadan öpsen beni.Sırılsıklam olmama bakmadan.Bende saçımın bozulmasına makyajımın akmasına aldırmasam.Sonsuza kadar kalsam seninle öyle.Etraftan bakan onlarca çift göze inat.Sonra hafif utansak başımız önde ordan kaçsak.Biraz ilerledikten sonra bir ağacın altında durup kahkahalarımızla orayı inletsek. Gülüşmeler hiç durmasa,sonsuza kadar yankılansa kulağımda.Çok şey mi istiyorum sevgilim?

Eve gelsek sonra.Beraber mutfağa girip ilginç ilginç yemekler yapsak beraber.Sofrayı sen hazırlarsın ama…Beraber yemeğimizi yesek.Sonra beraber romantik bir film izlesek.Omzunda gözyaşlarım hayat bulsa.Orda film izlerken uyuyakalsam ben.Film bittikten sonra fark etsen beni.Uyandırsam mı diye düşünsen ve beni kucağına alıp üst kata çıkarsan.Yatırsan yatağıma,yanıma en sevdiğim ayıcığımı versen.Ben hemen o ayıcığa sarılıp rüyamda seninle yaşayacağımız güzel günleri görmeye devam etsem.Çok şey mi istiyorum sevgilim?

Evet çok şey istiyorum ben.Şu anda sen varlığımdan bile haberdar değilsin çünkü.Sadece hayatımın aşkı adı altında birini bekliyorsun.Belkide benimle aynı otobüse bindin,aynı marketten alışveriş yaptın.Belki de hiç görmedin beni.Belki de ünlüsün,belki de sadece bir hayranım ben.Yüzyüze gelmeden bilemez kimse bir şeyi;ama ben biliyorum sevgilim.Senin beni bir yerlerde beklediğini biliyorum.

19 Temmuz 2012 Perşembe

Harbiden bensiz nasılsın sevgilim ?

Sevgilim .

Sensiz geçen bi kaç günü diyemeyeceğim bilmem kaçıncı günü anlatacagım yine mı sen deme, yazmaktan başka birşey gelmiyor elimden. Sen gittikten sonra çok şey oldu bende, Değiştim her yönden . Bazı Kurallar yok oldu birden. Eve giriş saatlerim desen , önceden akşam 8 olmadan evde olan ben, şimdilerde eve uğramıyorum. Her gece, sabaha kadar ne bulursam zıkkımlanıp, sonrada bir köşeye kıvrılıyorum, uyumuyorum ha, aklına sakın uyuyor bu çocuk gelmesin , düşlüyorum hergece , hayal ediyorum usulca ve sessizce. Sabah oluyor eve gidiyorum , babamın bir ton laflarıyla karşılaşıyorum , sonra kendimi bir odaya kapatıp düşünüyorum. Daha sonra annemın öğütleriyle karşı karşıya kalıyorum , dizleriine uzanıp Sessizce dinliyorum . Elleriyle saçlarıma dokunuşu bile yetiyor . Sanki gölgesi bile yetermiş gibi. Neyse. Daha sonra 24 saat odadan cıkmıyorum , iştahımda kesildi zaten , herzaman yemek yiyen ben şimdilerde elden ayaktan düşmüş bir halde dururum bir köşede. Sonrada o lanet olası şarkılar gelir kulağıma, ulan bir şarkı bu kadar dokunur mu bir adama , tüylerimi diken diken ediyor bu aralar. Takılı kalıyorum Üç beş cümleye .. Nede olsa şarkı işte neyse burayıda böyle geçelim . Ondan sonra, ondan sonrası yok işte olmuyor. Körkütük karanlıklarda buluyorum kendimi. Bank köşelerinde açıyorum gözlerimi , Rezilmiyim , aşıkmıyım bilmem ama, en temizinden yemişim darbeyi. Hadi sevgilim ben anlattım sensiz günlerimi, birde sen yazda, göreyim bensiz halini.

Harbiden bensiz nasılsın sevgilim ?

18 Temmuz 2012 Çarşamba

Beni ben gibi sevebilir misin, yapabilir misin bunu bana?


Beni ben gibi sevebilir misin, yapabilir misin bunu bana?

Benim hayatımı yaşayabilir misin seninkiyle beraber, korur musun beni, akşam eve geç gelirsem annemden önce sen azarlar mısın, üşümesin diye ellerimi hiç bırakmaz mısın, bana bunu yapabilir misin? Gerçekten gözlerinin içine bakıp, “Beni çok seviyor” diyebilir miyim insanlara? Benim için karşına alır mısın herkesi, benden bahsederken gözlerinin içi gülebilir mi? Kişiliğini unutabilir misin benim için, daha öncekilere yaptıklarını, daha önceki kötülüklerini, her şeyini unutup bağlanabilir misin bana körü körüne? Sana sarıldığımdadünyanın en huzurlu insanı olabilir misin, en sevdiğin giyim tarzı benimki olabilir mi, dünyadaki en güzel gözler benimkiler olabilir mi senin için, ben gülünce mutlu olabilir misin gerçekten? Mutsuzken beni üzen her şeyi unutup, beni güldürebilir misin, benim için uğraşabilir misin, bana gerçekten aşık olabilir misin? “Sen acıktın, ne yiyelim” diyebilir misin,“Sen solgunsun bugün, noldu, kim üzdü seni” diyebilir misin, “Ellerin üşümüş senin, bilseydim hiç bırakır mıydım?” diyebilir misin, herhangi birisi bana zarar vermeye çalıştığında ilk sana anlatabilir miyim, sana güvenebilir miyim, her şeyimle, tüm benliğimle?
Gerçekten adımı duyduğunda için titrer mi, gerçekten beni gördüğünde mutlu olur musun, gerçekten benimle mutlu olur musun, gerçekten“elimden” tutar mısın?
Kokumu duyuyor gibi olup çevrene bakınır mısın yolda? Ben yokken, karşıdan karşıya geçerken tutmak için elimi arar mısın? Herkesi ben zannetmeye başlar mısın, benim gittiğim yerlere gitmeye, benim çıktığım saatlerde çıkmaya uğraşır mısın karşılaşabilmek için? Televizyon izlerken hafif sağa yatıp yastığa sarılır mısın, yastığı benmiş gibi ele alarak? Beni sevebilir misin. Gözlerimin içine bakarak söyle, beni sevebilir misin? Duyduğun en saçma şarkıda, sırf “aşk” kelimesi geçiyor diye, beni hatırlayıp üzülebilir misin? Burç yorumlarına bakarken önce kendininkine, sonra benimkine bakar mısın gerçekten? Herkese benden bahsedebilir misin gülümseyerek? Benden bahsederken çok mutsuz bile olsan gülümseyebilir misin, gözlerin parlar mı?
yoksa…bunların hiçbiri olmayacak mı?çok mu geç kaldım?

Zaman

Ne oluyor biliyor musun? Unutursun. Aslında unutmazsın, alışırsın. Varlığına alıştığın gibi yokluğuna da alışırsın. Sonra bir gün sokakta yürürsün, biri geçer yanından. Parfümünün kokusunu duyar duymaz donup kalırsın, gözlerin dolar. Arkana bakmaya korkarsın onu göreceğin için. O değildir tabi, hiç bir zaman o olmaz ki zaten. Aldığın o koku yüzünden zamanın etkisi yok olur bir anda. Koku, zamanın düşmanıdır..